Eski Romalıların İdrar ve Dışkılarını Ne Amaçla Kullandıklarını Duyduğunuzda Tiksinmekten Duramayacaksınız!
Eski çağlarda yaşayan insanların günlük yaşamları ile günümüzdeki yaşamları büyük farklılıklar gösterse de, İşlerin idrar ve dışkıya ineceği muhtemelen aklınıza bile gelmemiştir.Ancak Antik Roma’da durum tahmin edebileceğinizden oldukça farklıydı.
Burnunu tıkadıysan o zamanın insanları, dışkıyı ne amaçla kullanırlargörelim.
Kokusuna tahammül edemediğimiz idrarla başlayalım.
Muhtemelen idrarın amonyak içerdiğini duymuşsunuzdur. İdrar belli bir süre dışarıda tutulursa bir nevi saflık unsuru olarak kullanılan amonyak, bu sıvıdan ayrılarak kolayca leke çıkarabilen bir madde haline gelir.
Bu inanışa göre Romalılar kendi idrarından bir tür gargara Diş macunu olarak kullandılar ve bu sayede dişlerinin beyazladığını ve çürüklerinin küçüldüğünü gördüler. Ayrıca Romalılara kıyasla piyasadaki en kaliteli idrar Portekiz’den geliyordu ve bir iddiaya göre idrarı dünyadaki en güçlü sıvıydı.
Elbette idrarın içeriğinde bulunan tek element sadece amonyak değildir. Bu sıvı ayrıca belirli miktarda azot ve fosfor içerir.
Romalılar da idrardaki bu elementlerin bitkileri için çok faydalı olacağını düşünmüşler ve Çiçeklerini su ile birlikte idrarla da sulamaya başladı.Ayrıca Romalı bir yazar olan Columella, uzun süre saklanan insan idrarının nar yetiştirmek için çok faydalı olduğunu ve böylece narın daha lezzetli ve sulu olduğunu ileri sürmüştür.
Oldukça tiksindirici bulduğumuz idrar, Eski Romalılar için giysi temizliğinin ham maddesiydi!
O zamanın insanları, idrardaki amonyak, togalarını (Roma giysisi) çhahane (bir bakıma çamaşırhane) denilen yerlerde temizlemek kullandı. İki aşamadan oluşan bu temizlikte öncelikle erkekler çamaşır makinesi gibi hareket eder ve idrarla dolu fıçılardaki togaların üzerine var güçleriyle atlarlardı.
Bu işlemden sonra idrarla yıkanan elbisenin üzeri külle kaplanır ve böylece çamaşır temiz kabul edilirdi. Eski Romalılar her iki uygulamayı da kullandı. Giysilerindeki yağların eridiğini ve daha parlak bir görünüme sahip olduğunu düşünürdü.
Onlara, hayvanların bazı hastalıklarına iyi geleceği düşüncesiyle insan idrarı verildiğini söylesek?
Eski Romalılardan birinin koyunu hastalanır ve şikayeti safra ağrısı sanılırsa, Bu hayvana içmesi için idrar verildi ve hastalığın geçeceği düşünüldü. Yine sorun safrada değil de akciğerdeyse bu kez idrar koyunlara burunlarından veriliyordu. Hatta bazen hasta arılara insan idrarı verilir, grip olan kuşların gagalarına ılık idrar sürülürdü.
Bütün bunların yanı sıra o zamanın insanları derilere de özen gösterirlerdi. idrar başta olmak üzere köpek ve insan dışkısı kullanılmıştır. Eski Romalılar derileri oldukça uzun süre idrarda bırakarak üzerlerindeki tüylerin daha kolay ayrışmasını sağlardı. Dışkıda bulunan bakterilerin ürettiği enzimlerin cildi yumuşattığını ve daha esnek hale getirdiğini düşündüler.
Eski Romalıların insan idrarını ve dışkısını kullandıkları bir başka yer de tarlalardı.
Roma halkı idrar ve dışkılarını atık yerine bahçelerinde kullanabilecekleri fosfor, nitrat ve potasyum kaynağı olarak görüyorlardı. bahçelerindeki bitkilerin çok daha sağlıklı olacağını düşündüler.
O zamanlar Stercorarii olarak bilinen dışkı toplayıcıları ve kanalizasyon temizleyicileri de vardı. Bu kişiler elde ettikleri dışkıyı satarak insanların istedikleri amaç doğrultusunda kullanmalarına katkıda bulunuyorlardı.
Sonunda o kadar çok idrar toplandı ki, o dönemin imparatoru olarak bilinen Vespasianus MÖ 70 yılında öldü. Halktan idrar vergisi aldı.Hatta “para kokmaz” ifadesinin Antik Romalıların dışkıya verdiği önemden kaynaklandığı düşünülmektedir.